Bir ay süresince sayfasının başında sabitlenmiş paylaşım olarak kalması şartıyla yayınladığı özür metninde şöyle dedi;

“Sayın Muzaffer Külcü’den özür diliyorum. Facebook’ta doğruluğunu, yanlışlığını bilmediğim sözler yazarak Sayın Muzaffer Külcü’nün kişiliğine haksız bir saldırı yaptığımı kabul ediyorum. Bu sebeple kendisinden özür diliyorum.

Özür dilemem üzerine işi dava sürecine götürmeyip kapattığı için kendisine teşekkür ediyorum. Herkese açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. Kendinize, ailenize ve dostlarınıza söylenmesini istemediğiniz sözleri siz de başkaları için söylemeyin, yazmayın. Bu hem suçtur, hem de vebaldir. Ayrıca geleceğimizin teminatı miniklerimize tatlı, çikolata ve oyuncak alınarak, onların mutluluğuna vesile olabilmek için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağış yapmayı taahhüt ediyorum.”